Böcekler yer yüzünde yaşayan en kalabalık canlı gurubu olup binlerce değişik türü ve milyarlarca üyesi olan haşere çeşitleridir. Böcek İlaçlama yapılan, Böcek türleri değişik görünümleri, farklı yapıları ve kimi zehirli kimi zehirsiz pek çok çeşidi ile yeşil alanların vaz geçilmez unsurlarıdır. Böceklerin zararları yaşam alanlarına yönelmeleri ve evlere girmeleri ile insanla için sağlık tehdidi oluşturmaları ile başlamaktadır.
Eklem bacaklılar (Arthropoda) Hayvanlar Dünyası’nın en kalabalık sınıfıdır. Bu sınıftaki içindeki hayvanların vücutları birbirine eklenmiş halkalardan meydana gelmiştir. Ayak parçaları da, eklemler halinde birbirine bağlanmıştır. Eklem bacaklıların vücutlarını meydana getiren halkalar kitin denilen sertçe, gevrek bir maddeden yapılmıştır. Böceklerin yapıları hakkında diğer bilgiler ise şunlardır.
Eklem Bacaklılar Ve Böceklerin Vücut Yapısı
Eklem bacaklıların vücutları, genel olarak, baş, gövde, karın olmak üzere üç ayrı bölümden oluşmaktadır. Sinir sistemleri, bazı türlerde küçük farklılıklar göstermesine karşın, hepsinde bir beyin, bir de sinir sistemi zinciri vardır. Eklem bacaklıların kanı renksizdir. Dolaşım sistemi, genellikle, bir tek damardan meydana gelmiştir. Bu damar, sırt bölgesi boyunca kollara ayrılarak ilerler.
Sindirim sistemleri ise, ağız, yemek borusu, mide, ile bağırsaklardan meydana gelmiştir. Solunum bazı türlerde kitapsı akciğerlerle, bazılarında ise trake denilen özel bir soluk borusuyla yapılır. Eklem bacaklılar’ da işitme organları mevcuttur. Gözleri ya basit ya da bileşiktir. Tatma, dokunma duyuları çoğunlukla duyargaların üzerinde bulunur.
Eklem bacaklı böceklerin yavruları, yumurtadan çıktıktan sonra, annelerine benzeyene kadar bir çok değişikliğe uğramaktadır. Bu değişim ve dönüşümlere başkalaşım denir. Başkalaşım sırasında, hayvan kurt (larva) halinden krizalit haline, daha sonra da ergin böcek haline başkalaşım geçirerek gelir. Eklem bacaklı Böcekler kendi aralarında değişik guruplara ayrılmaktadır. Genelde bu sınıflar dört ayrı isimle anılmaktadır.
Eklem bacaklıların ayrıldığı 4 ana sınıf: 1) Böcekler; 2) Örümcekler; 3) Çok ayaklılar, 4) Kabuklular.
Böceklerin Vücut Yapısı
Böcekler hayvanlar Aleminde çok geniş yer tutan boyut olarak küçük olmalarına karşın sayıca çok fazla olan küçücük yaratıklardır. Böcek Çeşitleri yeryüzünün her tarafına dağılmışlardır. 700.000 kadar türleri vardır ve daha bulunmayı bekleyen türlerinde olduğu sanılmaktadır. Böceklerin başlıca özellikleri hepsinde üç çift bacak bulunması olarak nitelenebilir. Herhangi bir böceği yakından incelersek, vücudunun şu üç bölümden meydana geldiği görülmektedir.
1) Baş; 2) Göğüs; 3) Karın;
Böceklerin Baş Bölümü:
Özellik olarak hayvanın gözlerinin, duyargalarının, ağzının bulunduğu hayati bir özelliğe sahiptir. Böceklerin bütün hayvanlarda olduğu gibi gibi iki gözü vardır ancak, bunlar binlerce küçük gözün birleşmesiyle meydana gelmiştir. Buna petek göz ismi verilmektedir. Gözlerin yakınında, başın iki tarafında böceğin duyargaları yer alır.
Bu duyargalar böceklerin dokunma, koku alma organlarıdır. Duyargalar her böceğin özelliğine göre, çeşitli biçimlere ayrılmaktadır. Böceklerin ağızları da, beslendikleri maddelere göre değişkenlik gösterir. Ağız yapıları da tür ve beslenme şekillerine göre değişiktir. Kesici, parçalayıcı, çiğneyici, emici biçimde farklı şekillerde kendini gösterir.
Böceklerin Göğüs Yapısı:
Böceğin ayaklarının, kanatlarının bulunduğu bölümdür. Göğüs bölgesi üç bölümden oluşmaktadır. Her bölümde sağdan, soldan birer adet ayak çıkar. Böceklerin ayak yapıları da bulundukları ortama göre çeşitli biçimlerde meydana gelmektedir. Kimileri yüksek yerlere kolay tırmanma donanımı ile, kimide hızlı hareket kabiliyeti ile öne çıkar.
Yürüyücü, koşucu, sıçrayıcı, yüzücü, kazıyıcı, yakalayıcı biçimlerde yaratılmış olup bu özellikleri son derece kusursuz bir tasarım örneği sergiler. Ayrıca göğsün ikinci, üçüncü bölümlerinde birer kanat bulunur. Böceklerin pek çoğunda iki çift kanat vardır. Buna karşın baz böcek türlerinin kanatları bir çift olarak karşımıza çıkar. Bazı böceklerde ise kanat yapısı bulunmamaktadır.
Böceklerin Karın Yapısı:
Karın bölgesi iç içe halkalardan meydana gelmiştir. Böceğin vücudu sert, dayanıklı kireçli bir tabakayla kaplıdır. Bu sert tabakaya kitin denir. Bu madde böceğin vücudunu dış etkilere karşı korur. Böceklerde karın halkaları genellikle 10 adet olarak görülür. Pek çok böcekte karın bölümünde ayak yoktur.
Karnın ucunda, kimi böceklerde sokaç adı verilen (iğne) vardır. Bu iğne tehlike anında böceğin kendini düşmanlarından korumasına yardımcı olmaktadır. Bazı böceklerin dişilerinde, karnın arka kısmında yumurtlama organı mevcuttur. Böceklerin pek çok türünde solunum ince kanalcıklar sayesinde sağlanır. Bu kanallar bütün vücuda yayılmış bir özelliğe sahip olup, bunlara trake ismi verilir.
Böceklerin Kanı Renksiz Bir Özelliktedir
Böcek Türlerinde trake sistemi çok gelişmiş olduğu için, böceklerde dolaşım sistemi trakeye oranla daha basit kalmıştır. Oksijenin çoğunu da trakeler taşır. Dolaşım sistemi bir sırt damarından oluşmaktadır. Bu damar yürek işini görür; 8-9, ya da 11 bölmeli olarak meydana gelir.
Sırttaki damarlarda bölmeler, birbirinin ardı sıra kasılıp gevşer; böylece, kan da hayvanın vücudunda arkadan öne doğru ilerleyerek dolaşım seyrini sağlar. Genellikle böceklerin kanı renksiz bir sıvıdan meydana gelir. Böceklerin Sindirim Sistemi de, iki yanı açık bir borudan meydana gelmiştir.
Tükürük bezleri ağza açılır. Sindirim borusu, karın bölgesinde şişerek, bir çeşit kursak meydana getirmiştir. Etle beslenen böceklerde bu şişkinlik iki bölümdür. Bağırsağın başlangıcında malpiki borucukları vardır. Bunlar böbrek işi görür, hayvanın boşaltım organları olarak işlev görür.
Böceklerin Kabuk Yapıları Neden Değişkendir?
Böceklerde üreme büyük çoğunlukla yumurtayla olur. Bu ufacık hayvanların sayısız düşmanları olduğu için onlar da, türlerini korumak adına bol bol yumurtlarlar, çok sayıda yavru yaparak sayıları milyarlar ile ifade edilen yoğunluğu oluşturur. Böcek yavrusu, yumurtadan çıktıktan sonra, çeşitli evrelerden geçerek, başkalaşım geçirir. Böylece yavaş yavaş büyüyerek asıl görünümüne ulaşır.
Böceklerin üzerini örten kabuk ise gelişecek biçimde yaratılmadığı için böceklerin kabukları yenilenmek durumundadır. Bunun için, böcek büyüdükçe kabuk kırılır, parçalanır, ve dökülür. Buna böceğin kabuk değiştirmesi denmektedir. Düşen kabuğun yerine, böceğin gelişmiş vücuduna göre, daha geniş bir kabuk oluşur Ve bu kabuk çok daha iyi şekilde böceğin vücudunu sarıp koruyucu kalkan işlevi görür.
Böceklerde Başkalaşım Nedir?
Pek çok canlı ve böceğin hayatında görülen biçim, ya da yapı değiştirme olayına başkalaşım ismi verilmektedir. Başkalaşım daha çok böceklerde görülen bir durumdur. Ancak, Derisi dikenliler’de, Yumuşakçalar da, Omurgalılar’ın balıklar, kurbağalar gibi türlerinde de önemli başkalaşım örneklerine rastlanır.
Bu arada, yeni doğmuş kurbağa yavruları, annesine kesinlikle benzemezler; ancak uzun bir başkalaşım geçirdikten sonra, anne gibi ergin kurbağalar haline gelmektedir. Böcekler ise, yumurtalardan küçük kurtçuklar halinde çıkarlar. Çeşitli değişimlere uğrayarak, önce larva, sonra da krizalit olurlar.
Ancak bu aşamaları tamamlayarak ergin böcek haline gelirler. Böceğin ergin evresi ömrünün en kısa dönemini oluşturmaktadır. Pek çok böcek türlerinde, erkek böcek çiftleştikten hemen sonra ölür. Dişi böceğin ömrü de, yumurtladıktan sonra sona erer. Böceklerin yaşam süresi ve kuluçka dönemleri farklılık gösterir.
Böceklerin Türleri Hakkında
Bütün böcekler, vücut yapıları yönünden, birbirlerine benzemesine karşın türlerine göre ayrı ayrı özellikleri mevcuttur. vardır. Bunun için, hepsine genel olarak «Böcek» adı verilmesine karşın gösterdikleri özelliklere, vücut yapılarındaki ufak-tefek farklılığa göre, ayrı ayrı takımlara ayrılmışlardır. Böcekler kendi aralarında 8 takıma ayrılırlar. Bu takımdaki böceklerin özellik ve isimleri ise şu şekildedir.
1. — Zar kanatlılar (örnek: arı, karınca). 2. — Çift kanatlılar (sinek, sivrisinek). 3. — Pul kanatlılar (kelebek, güve). 4. — Kın kanatlılar (mayıs böceği). 5. — Yarım kanatlılar (ağustos böceği). 6. — Sinir kanatlılar (su sinekleri). 7. — Kanatsızlar (kitap güveleri). 8. — Düz kanatlılar (çekirge).
Arı İle Karınca Türlerinin Kökeni
Zar kanatlı böceklerin başlıca örnekleri arı ile karınca olarak kendini gösterir. Arı ve karınca da Hayvanlar Aleminde en çalışkan yaratıklar olarak hemen dikkat çeker. Bu iki böcekte sosyal yaşam hayatı çok gelişmiştir. Arı, ayrıca, çiçek tozlarından, bal özlerinden yaptığı bal sayesinde, insanlara da çok yararlı bir böcektir. Bu nedenle bal arıları insanlar için büyük değer taşır.
Arı ile karınca, sadece böceklerin değil, hemen hemen bütün hayvanların en akıllıları ve kraliçe denetiminde üreme özelliğine sahip oldukça kompleks yaşam süren canlılardır. Gerçekten, arıların, karıncaların yuvalarında kendi aralarında yaptıkları iş bölümü, bir birleriyle iletişimin yollarını bulmuş olmaları sıradan canlılardan daha farklı olduklarını gösterir. Bu Böcekler yuva yapmakta bir mühendis gibi hesaplı çalışırlar.
]]> Böcek ilaçlama yaptırmak isteyenler arı sokmasının tehlikesinden korkar. Apartman ve binaların çatı bölümlerinde sıkça karşılaşılan arı sorunları ilaçlama yapılmadığı takdirde insanlar için ciddi tehlike oluşturur. Yaşam alanlarında insanlara saldıran arıların sokması sonucu insanlarda korku ve paniğe neden olmaktadır. Arı sokması tehlikeli midir ne gibi durumlarda tehlike olur benzeri sorular hep sorulmaktadır.
İnsanların endişesinin bu konuda bir hayli yoğun olduğu anlaşılmaktadır. Eşek arıları ve yaban arıları ciddi tehlike potansiyeline sahip türlerdir. Sağlıklı bir insanı üç adet arının sokması hastanelik etmeye yeterken beş adet eşek arısı sokan bir insanda çok ciddi tehlikeler ortaya çıkıp arıların soktuğu insanda ölümcül belirtiler ortaya çıkmakta bazı durumlarda insanların kaybedilmesi durumu ortaya çıkabilmektedir.
Evlerde görülen arı sokması çoğu kişi ölümcül olmasa bile bazı alerjik yapılı kişilerde risk içerir. Arılardan korkan kişilere verilecek en makul yanıt bal arıları ve eşek arısı sokmasında sağlıklı insanlar için risk yoktur. Bir iki arı sokmasına maruz kalan insanların her hangi bir alerjik rahatsızlığı yoksa yapılacak basit bir müdahale ile sağlığına kavuşur.
Ancak sokulma sayısı üçü geçtiği zaman tehlike başlamaktadır. Daha fazla sayıda arı sokmasının insanlar üzerinde çok ölümcül sonuçlarının ortaya çıkması kaçınılmazdır. Sarı eşek arıları iki cins olup bir kısmı bal arısından biraz daha iri diğerleri ise normal arılardan iki üç kat daha iri yapıdadır. Bunların bünyesindeki zehir çok daha tehlikeli ve insanlar için oldukça risk taşır.
Arı Sokmasında Ölümcül Risk Olur Mu?
Sarı arı sokması ölümcül olur mu? elbette bu arıların daha tehlikeli olduğu ve insan sağlığını tehdit eden bir boyutta olduğu bilinmektedir. Olası sokmaların yan etkilerine maruz kalmamak için arılardan uzak durulmalı gerekir. Tedbir almak için bu zararlıların kovanlarının bulunduğu yerden çıkarılması ve kalıcı özellikte bir ilaçlama önlenmeleri gerekir.
Arı sokmasından korunmak için arı peteği olan bölgede arı ilaçlama yaptırılarak arılar imha edilmelidir. Arı mücadelesi bu konuda uzman olan arı ilaçlama servisleri tarafından yapılmalıdır. Arı kovanı bulunduğu yerden çıkarılarak arı kolonisi kalıcı olarak binaların çatı arası ve dairelere yakın bölgelerinden uzak tutulmalıdır. Böcek ilaçlama ve arı ilaçlama için profesyonel destek almak şarttır.
Arı sokmasının tehlikesi apartman ve binaların çatı bölümlerinde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Arı sorunları arı ilaçlama yapılmadığı takdirde insanlar için ciddi tehlike oluşturur. Yaşam alanlarında insanlara saldıran arıların sokması sonucu insanlarda korku ve paniğe neden olmaktadır. Arı sokması tehlikeli midir ne gibi durumlarda tehlike olur benzeri sorular hep sorulmaktadır.
insanların endişesinin bu konuda bir hayli yoğun olduğu anlaşılmaktadır. Eşek arıları ve yaban arıları ciddi tehlike potansiyeline sahip türlerdir. Sağlıklı bir insanı üç adet arının sokması hastanelik etmeye yeterken beş adet eşek arısı sokan bir insanda çok ciddi tehlikeler ortaya çıkıp arıların soktuğu insanda ölümcül belirtiler ortaya çıkmakta bazı durumlarda insanların kaybedilmesi durumu ortaya çıkabilmektedir.